- küçük
- -ğü1́s.1. 小的: \küçük bahçe 小花园 \küçük çapta 少量的 \küçük ev 小房间 \küçük gezegen 天́ 小行星 \küçük haraf 小写字母 \küçük köy 小村庄 \küçük mendil 小手帕 Küçük bir hastalık o kapı gibi adamı ölüme kadar götürdü. 一场小病, 就要了这条大汉的命。2. 少量的, 不多的3. 卑鄙的: \küçük adam 卑鄙的小人4. 低微的, 卑微的: \küçük bir memeur 一个小职员5. 幼小的: \küçük ağaç 小树, 幼树 \küçük kardeş 弟弟, 兄弟 \küçük kedi 小猫 \küçük oğul 幼子6. 劣等的, 低等的: \küçük bir yazar 一篇低劣的文章2́is.1. 小: sonsuz \küçük 数́ 无限小2. 小孩; 未成年人: Küçük, buraya gel! 小孩, 过来!Fena hâlde korkan küçükler beni dinlemeyerek kaçışmaya başladılar. 孩子们吓坏了, 不再听我接着说, 一哄而散了。3. 卑鄙小人: Küçük, akı çok gözlerini belerterek ruh teslim etmiştir. 这小子两眼一翻断了气。◇ \küçük ad 名, 名字 \küçük aptes 小便, 排尿, 撒尿 \küçük ay 2月份 \küçük başlı 笨蛋, 傻瓜, 蠢货 \küçük birlik 军́ 团以下单位 \küçük dağlar ben yarattım demek 骄傲自大, 自负, 自高自大, 吹牛, 不知道天高地厚: Çok gururlu birisi; küçük dağları ben yarattım, diyor. 他是一个目空一切的人, 不知道天高地厚。\küçük dalga 物́ 中波 \küçük düşmek 自惭形秽, 觉得渺小, 自卑, 没面子, 抬不起头来: İstediklerimi yapamayınca arkadaşlarımın yanında küçük düştüm. 我想干什么都干不成, 在朋友面前都抬不起头来。-i \küçük düşürmek 使自渐形秽, 使觉得渺小, 使自卑, 贬低: Herkesin yanında adamı küçük düşürdün, gururunu incittin. 你在众人面前贬低此人, 伤了他的自尊心。-e \küçük gelmek 偏小, 不合适: Aldığı ayakkabı ayağına küçük gedi. 他买的鞋偏小, 不合脚。\küçük gölcükte büyük kurbağa 位卑但受尊崇的人: Fabrikanın müdürü olarak, küçük gölcükte büyük bir kurbağa idi, fakat yeni bir millet vekili olarak Ankara’da o kadar önemli biri değildi. 作为一个厂长, 他备受尊崇, 但是作为一名新当选的议员, 在安卡拉可就不是那么回事了。\küçük görmek 轻视, 小看: Yenilgisinin bütün sebebi rakibini küçük görmesinden kaynaklanıyordu. 他的失败盖源于他对对手的轻视。\küçük görünmek (或 göstermek) 显小, 显得年轻 \küçük koy 小海湾, 港湾 \küçük köprü 体́ 小桥 \küçük köyün büyük ağası 自命不凡的, 自以为了不起的, 夜郎自大的 \küçük kurna 俚́ 学校纪律委员会主任助理: Bizim dede küçük kurnaya düştü. 我们的那位老前辈(大龄学生)落到了学校纪律委员会主任助理的手里。\küçük mevlût ayı 阴历4月 \küçük oynamak 小赌, 下小赌注 \küçük önerme 逻́ 小前提 \küçük parmak 小手指 \küçük su dökmek 撒尿, 小便 \küçük terim 逻́ (三段论法的)小项 \küçük tövbe ayı 阴历6月 \küçük ünlü uyumu 语́ 元音和谐
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.